Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | gün ışığı | light n. | ||
Today's report will quickly be overtaken by events which take place long after the report has seen the light of day. Bugünün raporu, raporun gün ışığına çıkmasından çok sonra meydana gelen olaylar tarafından hızla geride bırakılacaktır. More Sentences |
||||
General | gün ışığı | daylight n. | ||
It's hard enough seeing pools and paths in daylight. Gün ışığında havuzları ve patikaları görmek yeterince zor. More Sentences |
||||
General | gün ışığı | sunn hemp n. | ||
General | gün ışığı | day n. | ||
General | gün ışığı | shine n. | ||
Idioms | ||||
Idioms | gün ışığı | broad daylight n. |